Yaşamak


Yaşamak...
Hayatını sürdürmek ve türevi anlamlara gelen bir terim peki gerçekte böyle mi yaşamak. Kısmen doğru olsa da bizim gibi bilinci olan canlılar için daha fazla anlam barındırabilir bu kelime. Bir bitki canlı olarak yaşar evet ama sadece canlılığını sürdürür. Bizim gibi sevinemez, üzülemez, karar veremez, iyilik veya kötülük  yapamaz. Ekolojik açıdan düşünürsek doğaya bizden çok iyiliği dokunur ama bunu yaptığının farkında olmaması veya bunu yapmayı istemesi gibi bilinçli hareketleri oĺamadığından (belki ilerde olabilir) bu kelime şimdilik sadece bizim için başka başka anlamlara gelebilir. Neyse asıl söylemek istediğim konuya gelirsek birçok insan kelime anlamının dışında yaşadığını zanneder fakat bence toplumun %90’lık kısmı sadece kelimenin anlamına uygun yaşar. Hayır ben öyle değilim, farklıyım  dersin şimdi sen ve haklısın da farklısın hattâ eşsizsin. Senden bir tane daha yok dünyada. Bu herkes için geçerli. Evet. Yaşamak diyordum. Yaşamak yürek ister. 
Belki de bu yüzden çoğu insan canlı doğmaz. 
çoğu sadece yaşadığı günü kurtarır ve 
hayatta kalmaktan mutludur. Ezilirler, seninki gibi. Aynı Varlık 
Cesaret ister. sarsılmaz gerçekleri kabul etmek ve bu kararlılıktan yeni bir yaşam zevki yaratmak Değiştirebilirsin Her şeyi değiştirmeye çalış 
Düşündüğün gibi, korkutucu insanlar 
bu dünya, zorluklar, yaşam koşulları vs. değil. 
kişi kendinden daha çok korkar. 
duygularından, kusurlarından, acılarından, coşkusundan korkar..." Geçen yüzyıl, hayır Şaşırtıcı değil insanın özünün, ruhun kısaca  her şey varken aynı kalması şaşırtıcı değil. sürekli değişiyor... 
Yaşıyor diyoruz. 
Aile, çevre, doğa ile kesintisiz iletişim… 
Yeni arkadaşlar edinir, farklı şehirleri ziyaret eder ve muhtemelen farklı ülkeler tanırız. Evliyizdir. 
çocuğumuz da olabilir. Bazılarımız boşluğunu kaybedebilir ama beynimizden geçen düşünceler bizi rahat hissettirmez.
Her zaman dışarıda değil, içimizdedir, çoğu zaman gürültü. 
Sıkılmış hali, diğer her şey gibi, monoton hale gelir. Ve yorgunluk bizi asla terk etmez... 
Ama hep yorgun... yorgun... 
Beladan başka bir şey kalmaz! 
hayatta inatçı olmayı bıraktığımızda ve bin bir bahane ile uyum içinde olduğumuzda elde ettiğimiz tek şeydir. 
Bugün nehrin akıntısına kapılmak daha da zor görünüyor. Yeni bir kapı açıp kapı açıkken girip çıkmak konusunda daha da gerginim! ... 
Wild haklı, yani "insanlar kendilerinden daha çok korkarlar" der. Çünkü kendini gerçekleştirmenin ilk ve en büyük adımının kendini bilmek olduğunu bilen ama ona sarılmayan, hayatı erteleyerek tüketir. 
Yine, insan en az sevgiyi yer ve farkında olmadan kendisine en güçlü nefreti verir. 
Sözle ifade edilsin ya da edilmesin tüm duygularla iç içe yaşamak yürek ister. Kenardan değil merkezden yaşamak, risk almak ve lezzetin kıymetini bilmek cesaret ister. 
Yük olmadan sorumlu bir şekilde yaşamak cesaret ister. Bilmiyorum, bu yüzden karmaşıklaştı belki her şey. 
İçimizde saklı arzularımız var ama harekete geçiremiyoruz. Ama hareket varoluşun kanıtıdır... 
Sonra hızla kalkarız ve döngünün başında birbirimizi anlamaya başlarız, neyi değiştiremeyeceğimizi ve neyi değiştiremeyeceğimizi kabul ederek. Yapabilecekleriniz için yürekten çalışın!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bugün

Şöyle derinlemesine düşünün bir. Bugünde mi yaşıyorsunuz yoksa   Pişmanlıklarla dolu geçmişinizde kapana mı  kısılmış durumdasınız?  ...