Bugün

Şöyle derinlemesine düşünün bir.
Bugünde mi yaşıyorsunuz yoksa  
Pişmanlıklarla dolu geçmişinizde kapana mı  kısılmış durumdasınız? 
Ya da güzel hayallerle dolu bir geleceğin hayalini mi yaşıyorsunuz? 
 Geçmişte yaşadıklarımızı analiz etmek,bir yüktür.neden-sonuç ilişkilerini yeniden düşünmek, geçmişimizle, yaşadıklarımız ile kendimizi uzlaştırmak, kendimizi daha rahat, daha hafif ve daha dingin hissetmemizi sağlayacaktır. 
Yapılan araştırmalar, insanların olumsuz deneyimleri ve geçmiş deneyimleri olumlu olanlardan daha sık hatırladığını ortaya koyuyor. Örneğin, genellikle başarılar yerine başarısızlıklar hatırlanır. Psikologların 
tanımladığı altı evrensel temel duygu vardır: öfke, korku, nefret, zevk, şaşkınlık ve üzüntü. Farkındaysanız, bu 
evrensel duygudan sadece biri olumlu, diğerleri olumsuzdur. Bu bize geçmişimizde yaşanan kötü şeylerin, yaşadıklarımızın ve yaşananların farkında olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 
Unutmayın; Geçmişini kabullenemeyenler güzel ve mutlu bir geleceğe hazırlanamazlar. 
Peki mutluluk nedir? Düşünün bir.
Mutluluk; Mutlu olmaktan tatminkar bir derecede memnun olmayı içerir. 
derinlik ve sezgiye sahip olmakla ilişkilidir. Anlamlı bir yaşam sürmeyi, zamanımızı, yeteneklerimizi ve potansiyelimizi iyi kullanmayı ve seçtiğimiz hedeflerin peşinden gitmeyi içerir. 
Mutluluk acıdan kaçmak değildir, aksine mutlu olmak için olumsuz duygularla ve geçmişimizle yüzleşmemiz gerekir. Olumsuz duygulara kapılmadan hayatla daha güçlü bir şekilde mücadele etme yolculuğu belki de mutluluktur. 
Bugün burada mutluysak mutlu bir geleceğe hazırlanabiliriz. Bugün mutlu olmayanlar için artık mutlu bir gelecek hayal etmek gerçekçi değil. 
"Kilo verirsem...", "Kız bulursam...", "İş bulursam...", "Araba alırsam..." 
düşünceler bize asla mutluluk getirmez. Mutluluğu getirecek bu şartları yakalamak çoğu zaman mümkün değildir ve bu şartlara ulaşsak bile getireceği zevkler gelip geçici olur ve eski ruh halimize dönmemiz kaçınılmazdır. Örneğin yeni bir 
araba, bir ev ya da başta bize büyük keyif veren bir sevgili zamanla büyüsünü kaybeder. 
Asıl olan, eşsiz yetenek ve potansiyelleri kullanarak ve kendini geliştirerek mutluluğu ve mükemmelliği aramaktır. Bu arayış, kişisel gelişimi de kapsayan mutluluğu haz ve huzurun ötesine taşıyan bir anlayıştır. Bu mutluluk arayışı ve anlayışı, hazcı mutluluktan çok daha tatmin edici ve anlamlıdır. 
Kişilik özelliklerimiz ve hayata bakış açımız mutluluğumuzu etkileyen en önemli faktörlerdir. Herkesin düşündüğü gibi mutluluk yaş, cinsiyet, etnik köken, gelir düzeyi ile ilgili değil. Bunların dışında kişilik özelliklerimiz ve hayata provokatif bakış açımız mutluluk arayışında önemli bir faktördür. Nevrotik bir kişinin tepkilerini (sinirli, gergin, hassas) dışa dönük, girişken ve kendine güvenen bir kişinin olaylara veya yaşam algısına verdiği tepkilerle karşılaştırırsak: nevrotik kişiliğe sahip insanlar daha hızlı tepki verirler ve durumlarla başa çıkmakta zorlanırlar.
Şikayetçi ve sürekli başkaları için endişelenen bu insanlardan kendinizi uzaklaştırma eğilimindesiniz. 
Öte yandan, diğer kişilik yapılarına sahip kişilerin yaşam ve olaylarla daha güçlü baş etme mekanizmaları vardır. Sakin, huzurlu ve güçlü sosyal ilişkileri var. İnsanlarla yakın ilişkiler geliştirmek ve mutlu olmak daha kolay ve daha olasıdır. 
Şimdi kendimize sormamız gereken asıl soru şudur: bugün, şimdi mutlu muyum? 
Bu soruya dürüstçe bir evet cevabı veremiyorsanız, kendiniz için bir şeyler yapmanızın vakti gelmiş de geçiyor bile.
Bugünü yaşayanlara selam olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bugün

Şöyle derinlemesine düşünün bir. Bugünde mi yaşıyorsunuz yoksa   Pişmanlıklarla dolu geçmişinizde kapana mı  kısılmış durumdasınız?  ...